Hazar Denizi’nin güney batısındaki Azerbaycan kıyılarında yer alan Şah Deniz sahası, Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ait en yüksek günlük üretime sahip gaz sahasıdır. Güney gaz koridorunun başlangıç noktası olma özelliğini taşıyan bu sahadaki rezervin 50-100 milyar m3 (1,5 - 3 milyar varil petrol eşdeğeri) arasında olduğu tahmin edilmektedir. Burada üretilen doğal gaz, yerel kullanımdan Avrupa Birliği üye ülkelerine kadar geniş bir piyasaya sunulmaktadır.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın tarafı olduğu Şah Deniz Projesi Arama, Geliştirme ve Üretim Paylaşımı Anlaşması 1996 yılında yürürlüğe girmiştir. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı projede, alt şirketi olan Turkish Petroleum Overseas Company (TPOC) ile temsil edilmektedir.
Şah Deniz sahasındaki ilk keşif, 1999 yılında yapılmıştır. 6 Mart 2001 tarihinde ticari doğal gaz ve kondensat keşfinin gerçekleştiği ilan edilmiş, 12 Mart 2001’de Türkiye-Azerbaycan arasında anlaşma imzalanmıştır. Projeden 2007 yılında üretilmeye başlayan doğal gaz, Güney Kafkasya Boru Hattı (South Caucasus Pipeline - SCP) ile Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’ye ulaştırılmaktadır.
Projenin ikinci aşaması için yatırım kararı 17 Aralık 2013’te alınmıştır. 30 Haziran 2018 tarihinde üretilmeye başlanan doğal gaz, Trans Anadolu Boru Hattı (Trans Anatolian Natural Gas Pipeline - TANAP) ile Eskişehir çıkış istasyonunda BOTAŞ’a ulaştırılmıştır.
Projenin birinci aşamasından sağlanan yıllık azami üretim miktarı olan 10 milyar m3 doğal gazın 6 milyar m3’lük kısmı BOTAŞ’a satılmaktadır. İkinci aşamanın devreye girmesiyle ilave 16 milyar m3 doğal gaz üretimi sağlanmıştır. Bu miktarın 10 milyar m3’lük kısmı, TANAP ve TAP (Trans Adriatic Pipeline) boru hatlarıyla Avrupa pazarına, kalan 6 milyar m3’lük kısmın ise BOTAŞ’a satışı planlanmıştır. İki aşamadan oluşan projede, toplam yıllık üretimin 25 milyar m3 doğal gaz ve 39 milyon varil kondensat seviyesinde olması öngörülmektedir.
Projeye 1996 yılında %9 pay ile başlayan hissedarlığımız, 2014 yılında satın alım işlemleri tamamlanan %10 ilave hisse ile %19’a ulaşmıştır. Projedeki en büyük hisse, operatör şirkete aittir. En büyük ikinci hissedar konumundaki TPAO’nun, proje ömrü boyunca toplam yapacağı yatırımın 15 Milyar ABD Doları olması öngörülmektedir.